BLOG

Hukukun çeşitli alanlarında yaşanan gelişmelerden haberdar olmak için blog sayfamızı takip edin.

Melek yatırımcı ya da bireysel katılım yatırımcısı

Melek Yatırımcı ya da Bireysel Katılım Yatırımcısı

Melek yatırımcı ya da bireysel katılım yatırımcısı son dönemde oldukça revaçta olan kavramlar. Yeni kurulan ya da gelişmekte olan girişimlerde en önemli ve kolay büyüme yolunun yatırım almak olduğunu söylememize gerek yok. Yatırım alan şirket amaçlarına çok daha hızlı ulaşabilecek, pazarlama ihtiyacı varsa pazarlama yapacak, ürün geliştiriyorsa ürününü çok daha geniş imkanlarla geliştirecek kısacası çizdiği iş planı çerçevesinde yoluna çok daha emin adımlarla devam edecektir. İşte şirketlere kuruluş veya gelişim aşamasında yatırım yapan kişilere melek yatırımcı ya da teknik tabiriyle bireysel katılım yatırımcısı denmektedir. Melek yatırımcılık çok riskli olabilen bir yatırım enstrümanı olduğu gibi dünyadaki en karlı yatırım araçlarından birisidir de. Amazon’a veya Facebook’a henüz kuluçka aşamasında yatırım yapma ihtimalinizi düşündüğünüzde ne demek istediğim daha iyi anlaşılabilecektir. 

Yatırım yapmak isteyen kişiler de hem risklerinden hem de olası karın büyüklüğünden dolayı kafa karışıklığı içerisine düşmektedir. Konu devletler tarafından ele alındığında ise devletlerin açıkça melek yatırımcılığı desteklediği görülmektedir. Ülkemizde olan durum da aynı şekildedir. Zira güzel bir fikrin desteklenerek büyümesi ve oturmuş bir şirkete dönüşmesi ülke ekonomisine ciddi getiri sağlayabilir. 

İşte bu sebeple ülkemizde melek yatırımcılık mevzuatta düzenlenmiş ve çeşitli şekillerde yatırımcılar melek yatırımcılığa özendirilmeye çalışılmıştır. Bu süreçte 15.02.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Bireysel Katılım Sermayesi Hakkında Yönetmelik” yayınlanmıştır. Yönetmelikte melek yatırımcı, bireysel katılım yatırımcısı (BKY) olarak ifade edilmiştir ve “Kişisel varlıklarını ve/veya tecrübe ve birikimlerini başlangıç veya büyüme aşamasındaki şirketlere aktaran gerçek kişileri, kişisel maddi varlıklarını ve tecrübelerini başlangıç aşamasındaki şirketlere aktaran gerçek kişiler” olarak tanımlanmıştır.

Bu tanımdan bireysel katılım yatırımcısının teknik anlamda melek yatırımcıdan ayrılan bir yönünün olduğu anlaşılabilir. O yön de melek yatırımcı şirkete sadece sermaye sağlayabilirken bireysel katılım yatırımcısı şirkete hem sermaye sağlayacak hem de şirkete tecrübelerini aktaracaktır. Dolayısıyla Yönetmelik yatırımcıya kendisine sunulan imkanlardan yararlanmak istiyorsa yalnızca ortaya sermaye koymakla kalamayacağını, taşın altına elini biraz daha koyması gerektiğini söylemektedir. 

Peki yatırımcı hem sermayesini hem de elinden geldiğince tecrübesini bu işe koymaya karar verdi. Devlet’in desteği burada ne olacak?  Yatırımcı işte bu noktada 6327 sayılı Kanunun 10. maddesi ile Vergi Usul Kanununa eklenen Geçici 82. madde ile getirilen bireysel katılım yatırımcılığına özgü avantajlardan yararlanacak. Bu maddeye göre bireysel katılım yatırımcısı sahip olduğu tam iştirak hissesini 2 yıl elinde tutmak şartıyla, hisseleri tutarının %75’ini, yıllık beyannamesine konu kazanç ve iratlarından daha doğrusu gelir vergisine tabi kazançlarından indirebilecektir. Hatta yatırımcının yatırım yaptığı şirket KOSGEB tarafından araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında, son beş yıl içinde desteklenmiş ise yatırımcı için oran %75 değil %100 olarak uygulanacaktır.

Dolayısıyla Devlet açıkça yatırımcıları bireysel katılım yatırımcısı olmaya teşvik etmekte ve eğer bu yolla yatırım yaparsan senden gelir vergisi almayacağım demektedir. Ancak elbette ki her alanda olduğu gibi bu alanda da hem sınırlamalar hem de şartlar vardır. 

Bir kere ifade etmek gerekir ki yatırım yapılabilecek şirketler yalnızca anonim şirketlerdir. Dolayısıyla limited şirkete yatırım yapan bir yatırımcı gelir vergisi muafiyetinden kesin olarak yararlanamaz. İkincisi ise yatırımcılara tanınan vergi muafiyeti 1.000.000,00 TL ile sınırlıdır. Dolayısıyla bireysel katılım yatırımcısı 1.000.000,00 TL’yi aşan gelir vergisi borcunda artık vergi ödeme yükümlülüğü altına girecektir. 

Sınırlamalar yukarıda sayılan şekilde olsa da bireysel katılım yatırımcısı olabilmek için şartlar da vardır. 

Takdir edersiniz ki herkes yatırımcı olamaz. Nitekim bu ekonomik hayatın getirdiği bir zorunluluk olarak gözükse de esasında bireysel katılım yatırımcısı olabilmek için mevzuat tarafından da getirilmiş birtakım şartlar vardır. Dolayısıyla vergi muafiyetinden yararlanmak için başvuruda bulunacak kişinin öncelikle birtakım şartları taşıması gerekir. Yönetmelik, yukarıda ifade ettiğim bireysel katılım yatırımcısının hem sermaye hem de tecrübe koyması şartından dolayı bireysel katılım yatırımcısı olabilecek iki grup belirlemiş ve bu iki grubun şartlarını da ayrı ayrı tespit etmiştir. 

Birinci grup yüksek gelir veya servet kriteridir. Bu grupta Lisans almadan önceki iki takvim yılı için, yıllık gayrisafi geliri ayrı ayrı 200.000,00 TL ve üzerinde olan yatırımcılar veya, müracaat anında sahip olduğu her türlü menkul ve gayrimenkul varlıklarından oluşan kişisel servetin toplam değeri 1.000.000,00 TL ve üzerinde olan yatırımcılar bulunmaktadır. 

İkinci grup ise tecrübe kriterine göre oluşmaktadır. Banka ve finansal kuruluşlarda fon veya portföy yöneticisi olarak ya da banka ve finansal kuruluşların, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin finansmanı, proje finansmanı veya kurumsal finansman birimlerinde veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları dahil girişim sermayesi şirketlerinde müdür veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir pozisyonda en az iki yıl iş tecrübesine sahip olan veya Lisans alınmadan önce son beş yıl içinde en az iki yıl, yıllık cirosu en az 25.000.000,00 TL olan bir şirkette genel müdür yardımcısı veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir pozisyonda çalışan veya, BKY ağlarının birine lisans alınmadan önce en az bir yıl süreyle üyeliği bulunan ve müracaat sırasında 26’ncı maddede belirtilen nitelikleri haiz halka açık olmayan en az üç şirkette BKY olarak ortak olan veya, Başlangıç veya büyüme aşamasındaki şirketleri desteklemek amacıyla kurulmuş olan yurt içi kuluçka merkezlerinde ya da teknoloji geliştirme merkezlerinde en az iki yıl tecrübesi bulunan ve bu merkezlerdeki başlangıç veya büyüme aşamasındaki en az üç şirketin her birine en az 20.000 TL sermaye koyan kişiler bireysel katılım yatırımcısı olabilecektir. 

Bireysel katılım yatırımcısı yalnızca gerçek kişiler olabilir. Gerçek kişi ise insan demektir. Dolayısıyla bir şirket ya da yatırım fonu kanuni anlamda bireysel katılım yatırımcısı olamayacaktır ancak elbette ki sayılan vergi muafiyetinden yararlanmadan istedikleri gibi yatırım yapabilirler. Dolayısıyla yıllık beyanname veren tam mükellef gerçek kişiler yukarıda sayılan şartları taşıyorlarsa bireysel katılım yatırımcısı olabilirler.

Yukarıda sayılan şartlara uyan yatırımcılar bireysel katılım yatırımcısı olmaya hak kazanabileceklerdir. Dolayısıyla yatırım yapmak için şirket arayabilirler. Ancak yine burada yatırım yapılacak şirkete Yönetmelik sınır koymaktadır. Yapılacak yatırımın küçük girişimleri büyütmek amacıyla yapılması gerektiği için Yönetmelik tıpkı yatırımcı için belirlediği gibi Şirket için de şartlar belirlemiştir. Buna göre şirketin yatırımdan önceki son iki mali yılda yıllık satışlarının 5.000.000,00 TL’den fazla olmaması gerekmektedir. Öte yandan şirketin elliden fazla çalışanı olmayacak, şirket başka bir şirketin kontrolünde olmayacak, şirketin kendisi, yönetimi veya denetimi yatırımcının veya yatırımcının akrabalarının kontrolünde olmayacak, şirket bakanlık tarafından belirlenen devlet desteği sağlanacak sektörlerde faaliyet gösterecek ve şirketin payları halka arz edilmiş olmayacaktır. Elbette ki bir de yukarıda ifade ettiğim gibi şirket anonim şirket olacaktır. Tüm bu şartları sağlayan şirkete bir yatırımcı eğer bireysel katılım yatırımcısı şartlarını da sağlıyorsa artık bireysel katılım yatırımcısı olarak yatırım yapabilecektir. 

Şartları sağlayan yatırımcılar BKY ağları aracılığıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Lisans için başvuruda bulunur. Lisans alan yatırımcılar artık bireysel katılım yatırımcısı unvanını kullanabilecek ve yatırım yapabileceklerdir. Ancak bu yatırımlarını da yine Bakanlık gözetiminde ve denetiminde yaparlar. Bir yatırım yapmak için önce Yönetmeliğin 21. Maddesi uyarınca: 

–      İş planı.

–      Türk Ticaret Kanunu’na uygun şekilde girişim şirketinin faaliyet konusu, ortaklık yapısı, kayıtlı ve ödenmiş sermayesi ile mevcut ortaklarını ve diğer hususları içeren esas sözleşme taslağı.

–     Girişim şirketi ortaklarının kimlik bilgileri ve özgeçmişi.

–     BKY’nin ortaklık kurduğu girişimcilerle ilgili mevzuata aykırılık teşkil edebilecek akrabalık bağları bulunmadığını ve girişim şirketiyle ticari ilişkisinin olmadığını belirten taahhütname.

–      Girişim şirketi ortaklarının, Hazine Müsteşarlığı’nın düzenlemelerine uyacaklarını belirten taahhütname.

–      Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında projesi son beş yıl içinde desteklenmiş bir girişim şirketine yatırım yapılması halinde %100 vergi desteğinden yararlanılması için ilgili kurumdan alınmış durumu tevsik eden belge.

Bakanlığa sunulur. Bakanlık tarafından yukarıda sayılan şartların sağlanıp sağlanmadığı sunulan belgelerden incelenir ve buna göre yatırıma yönelik bildirim yapılır. 

Yüksek risk ve yüksek büyüme potansiyeli olan ve ciddi finansman ihtiyacı içinde bulunan girişimcilerin en çok ihtiyaç duydukları dönemde kendilerine finansman sağlayan melek yatırımcıların mevzuatımızda düzenleniş şekli genel anlamıyla bu şekildedir. Görüldüğü üzere Devlet bu alanı hem desteklemiş hem de başıboş bırakmayıp kara para aklamanın da önüne geçmek istemiştir. Nitekim özellikle yatırımcı olabilmek için getirilen şartlar çok ağır şartlar olup ülkemizde bu şartları sağlayıp bireysel katılım yatırımcısı olarak anılabilecek kişi sayısı çok da fazla değildir. Ancak bir yandan da böyle bir yol izlenmesi şirketleri korumak için mantıklıdır. Zira Devlet girişim aşamasında olan bu şirketleri tecrübeli ve servet sahibi kişilerle buluşmasını bu sayede çok daha hızlı büyümelerini istemiştir. Bir yandan da servet sahibi veya tecrübe sahibi kişileri çok önemli vergi muafiyetiyle yeni girişimlere yatırım yapmaya davet etmiştir. 

Melek yatırımcı ya da bireysel katılım yatırımcısı ile alakalı bilgi almak için  iletişim adreslerimizden bize ulaşabilirsiniz. 

 

Paylaş: