Haksız işgal ve müdahalenin men’i davası hakkında bilgi almak için mevzuata bakmak gerekir. Haksız işgal Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun Uygulama Şekli Ve Esaslarına Dair Yönetmelik’in 15/2. Maddesinde yapılan tanıma göre “bir taşınmazı, sahibinin izin ve rızası olmayarak işgal etme, başka bir deyişle bir taşınmazın maliki veya onun yerine bu konuda işlem yapmaya yetkili vekil veya mümessil gibi kimselerle hukuki bir bağlantı kurmadan rıza dışı, henüz boşaltılmamış veya herhangi bir suretle boşalan damlı bir yapıya, eylemli bir durum yaratarak kendiliğinden girme durumudur.”
Bu tanımı kısaltacak ve basitleştirecek olursak bir taşınmazı sahibinin rızası olmadan haksız olarak işgal eden kişi o taşınmazı haksız olarak işgal etmiş olur. Haksız işgal hallerine örnek olarak, sahibi olunmayan bir taşınmaza girip o taşınmazı kullanma, bir dairenin anahtarlarını alma, taşınmazda hakkı olmamasına rağmen başkasıyla kira sözleşmesi yapıp kira bedellerini hesabına alma gibi haller verilebilir. Öte yandan taşınmazın girişin engel olabilecek inşaatlar yapma, taşınmaza giden yolları kapatma gibi haller de yine haksız işgal oluşturacaktır.
Taşınmazına yönelik bu şekilde bir müdahaleyle karşılaşan taşınmazın malikleri ilelebet bu işgale katlanmak zorunda değildir. Nitekim mülkiyet hakkı mutlak bir hak olup sınırlandırılamaz. Mülkiyet hakkının kişiye sağladığı yetkiyle taşınmazın sahibi taşınmazdaki işgalin sona erdirilmesi için elatmanın önlenmesi davasını bir başka ismiyle müdahalenin men’i davasını açabilir.
Elatmanın önlenmesi davası mülkiyet hakkına dayanan ve taşınmazdaki işgalin sona erdirilmesi talepli açılan bir davadır. Bu dava mutlak bir hak olan mülkiyet hakkına dayandığı için herhangi bir zamanaşımı ya da hak düşürücü sürelerine tabi olmadan süresiz şekilde açılabilmektedir. Elbetteki davayı açarken kazandırıcı zamanaşımı sürelerine de dikkat edilmesi gerekmektedir.
Davanın açılabilmesi için bir haksız işgal olması gerekmektedir. Bu haksız işgal sebebiyle taşınmazın sahibi taşınmaz üzerindeki tüm fiili hakimiyetini kaybetmiş olmalıdır. Bu şartlar yerine geldiği takdirde taşınmaz üzerindeki işgalin sona erdirilmesi talep edilebilecektir. Kanun mülkiyet hakkının mutlak bir hak olmasından dolayı işgal edenin kusuruluğunu aramamaktadır. Öte yandan elatmanın önlenmesini istemek için zarar şartı da bulunmamaktadır. Kısacası ortada bir zarar olmasa ve işgal eden işgalinde kusurlu olmasa bile taşınmazın sahibinin taşınmazdaki fiili hakimiyetini kaybetmesine sebep olan haksız işgaller elatmanın önlenmesi davası açılarak sona erdirilebilir.
Elatmanın önlenmesi talebinde herhangi bir zarar şartı aranmazken birçok durumda haksız işgal sebebiyle zarar da doğmaktadır. İşte bu zararlar da uygulamada ecrimisil davası diye anılan haksız işgal tazminatı istemiyle tazmin edilebilir. Ecrimisil tazminatı, elatmanın önlenmesi davasıyla birlikte istenebilir. Ecrimisil davası hakkında ayrıntılı bilgi almak için tıklayınız.
Haksız işgal ve müdahalenin men’i davası hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.