Giriş: Rekabet Yasağı Nedir?
Çalışanların rekabet yasağı, çalışanların işverenine veya bağlı bulunduğu şirkete zarar verecek şekilde çalıştıkları süre boyunca veya işten ayrıldıktan sonra rakip bir faaliyette bulunmalarının engellenmesini sağlayan bir hukuki düzenlemedir. Bu yasak mevzuattan kaynaklanabileceği gibi taraflar arasında yapılan sözleşmesel düzenlemelerle de güvence altına alınabilir.
Rekabet yasağı çalışanlar açısından mevcut çalışanlar ve eski çalışanlar olmak üzere iki ayrı kategoride değerlendirilir. Ayrıca şirket yöneticileri ve ortaklarının rekabet yasağı da farklı hukuki boyutlara sahiptir. Bu yazıda rekabet yasağının hukuki dayanakları, şirketler için taşıdığı önem ve yasaklara uymamanın hukuki sonuçları detaylı olarak ele alınacaktır.
1. Rekabet Yasağının Hukuki Dayanakları
Rekabet yasağı, Türk Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili mevzuat ile düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 444 ila 447. maddeleri arasında işçilerin iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra belirli bir süre rekabet etmelerini engelleyen hükümler yer almaktadır. Bu hükümlere göre rekabet yasağı işçinin yazılı olarak kabul ettiği bir sözleşme ile bağlayıcı hale gelir. Ancak rekabet yasağı süresi ve kapsamı makul olmalı ve işverenin korunması gereken meşru menfaatlerine dayanmalıdır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 396. maddesi ise şirket yöneticilerinin rekabet yasağını düzenler. Buna göre anonim şirket yönetim kurulu üyeleri şirket genel kurulundan izin almadan aynı sektörde faaliyet gösteren bir başka şirkette görev alamaz, rakip bir şirkete ortak olamaz ve benzer ticari faaliyetlerde bulunamaz. Limited şirket ortakları için ise Ticaret Kanunu’nun 613. ve 621. maddeleri benzer bir düzenleme getirmiştir. Bu maddeler çerçevesinde ortakların şirketin ticari çıkarlarını zedeleyecek şekilde faaliyet göstermesi yasaklanmıştır.
2. Mevcut Çalışanların Rekabet Yasağı
Mevcut çalışanlar, iş sözleşmeleri devam ettiği sürece işverenlerine karşı sadakat borcu taşırlar. Bu kapsamda işverenin ticari sırlarını ifşa etmek, müşteri portföyünü rakip firmalarla paylaşmak veya doğrudan rakip bir işletmede çalışmak yasaktır. İşçinin sadakat borcunun ihlali halinde işveren, işçiye karşı hukuki yollara başvurabilir ve iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince bir işçi çalıştığı süre boyunca işverenin rızası olmadan aynı sektörde faaliyet gösteren başka bir şirkette görev alamaz. Ayrıca, işverenin ticari sırlarını, iş yapış süreçlerini veya müşteri bilgilerini üçüncü kişilerle paylaşması, işverenin rekabet gücüne zarar verebileceği için hukuka aykırıdır. Mevcut çalışanların rekabet yasağını ihlal etmeleri halinde, işveren haklı nedenle fesih hakkına sahip olur. Bunun yanı sıra, işveren tazminat davası açarak uğradığı zararların tazmin edilmesini talep edebilir.
Çalışanlar açısından rekabet yasağının en önemli unsurlarından biri, bu yasağın yalnızca iş sözleşmesi süresince geçerli olmasıdır. Yani, işten ayrılmamış bir çalışan için rekabet yasağı doğal olarak iş sözleşmesi ile korunmaktadır. Ancak, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra da bir rekabet yasağı uygulanabilmesi için tarafların bu konuda özel bir sözleşme yapması gerekmektedir.
3. Eski Çalışanların Rekabet Yasağı
İş sözleşmesi sona erdikten sonra çalışanlar için geçerli olan rekabet yasağı ancak yazılı bir rekabet yasağı sözleşmesi ile mümkün hale gelir. Türk Borçlar Kanunu’na göre eski çalışanlara getirilecek rekabet yasağı makul süreli olmalı ve işverenin korunmaya değer meşru menfaatleri bulunmalıdır.
Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için şu koşulların sağlanması gerekir:
- Yazılı olmalıdır. İşçi ile işveren arasında imzalanan rekabet yasağı sözleşmesi yazılı bir belge şeklinde düzenlenmelidir.
- Belirli bir coğrafi alanı kapsamalıdır. İşçinin rekabet etmeyeceği bölgenin sınırları belirlenmelidir. Aşırı geniş coğrafi kısıtlamalar mahkemeler tarafından makul bulunmayabilir.
- Süre sınırı olmalıdır. Genellikle en fazla 2 yıl bir süre öngörülmektedir.
- İşverene makul bir koruma sağlamalıdır. Rekabet yasağı işverenin özel müşteri kitlesi, tedarik zinciri veya ticari sırlarına dayanmalıdır. İşçinin sadece benzer bir sektörde çalışmasını engelleyen genel ifadeler geçersiz sayılabilir.
Eski çalışanların rekabet yasağına uymamaları durumunda işveren tazminat davası açabilir. Mahkeme, işverenin zararlarını tespit ederek işçiye maddi ve manevi tazminat yükümlülüğü getirebilir. Ayrıca işveren haksız rekabet hükümleri çerçevesinde çalışan aleyhine mahkemeden faaliyetlerin durdurulmasını da talep edebilir.
Sonuç: Rekabet Yasağına Uyumun Önemi
Rekabet yasağı şirketlerin ticari sırlarını, müşteri portföyünü ve rekabet gücünü koruması açısından kritik bir öneme sahiptir. Çalışanların sadakat borcunun bir parçası olan rekabet yasağı, mevcut çalışanlar açısından iş sözleşmesiyle düzenlenirken, işten ayrılan çalışanlar için ancak yazılı bir sözleşmeyle bağlayıcı hale gelir. Bu yasaklara uymayan çalışanlar hakkında işverenler tazminat davaları açabilir, rekabetin durdurulmasını talep edebilir ve hukuki yaptırımlar uygulayabilir.
Eğer şirketinizde rekabet yasağı konusunda profesyonel hukuki danışmanlık almak istiyorsanız UAC Avukatlık ve Hukuki Danışmanlık olarak uzman ekibimizle yanınızdayız. Bizimle iletişime geçmek için iletişim sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.



